Zamanın Ölçülmesi
İlk zamanlarda insanlar, zamanı güneşin gökteki durumu ve gölgelerin uzunluk derecesi ile şöyle böyle tahmin ederlerdi. Eski Yunanlılar gibi medeniyette ileri gittiği iddia edilen insanlar bile zaman ölçüsü olarak güneş doğuşunu, karanlık basışını ayarlarlardı. Geldanîlerdir ki eski Bâbil şehrinde << Basita >> yı keşfetmekle saati icat yolunda ilk adımı atmışlar ve zamanı ölçüye vurmakla tarihin seyrine yeni bir tempo getirmişlerdir.
Basita, üzeri eşit aralıklarla bölünüp işaretlenmiş düz bir levhanın uygun bir yerinde dikine oturtulan bir ince çubuğun gölgesinin, gün doğuşundan batışına kadar uzayıp kısalması ile saatleri ve hatta dakikaları belirtmeye yarayan, adı üzerinde basit bir alettir. Levha üzerindeki bölümler, bizim bugün kollarımızda ya da ceplerimizde taşıdığımız saatlerin üzerindeki taksimatı pek andırır.
Eksi Mısırlılar, zamanı ölçmek için su saatini icat etmişlerdir. Klepridra dedikleri bu su saatleri, dibinde küçük bir delik bulunan bir kavanozdan meydana gelir. Kavanozun kenarında, termometrelerde olduğu gibi düzgün aralıklarla işaret çizgileri vardır. Kavanozdaki su, küçük delikten sızarcasına akıp azaldıkça hizasına indiği çizgi geçen zamanı göstermiş ve içinde bulunulan saati belirtmiş olur.
Kum saati ise daha sonraki devirlerin ve milletlerin icabıdır. Dipleri dar iki cam kabın biri, ötekine, tersine birleştirilmiştir. İki dip de deliktir. Kum birinden öbürüne geçe geçe zamanı ölçmüş olur.
Halife Harunreşit zamanında yapılan bir saatin Avrupa’ya hediye edilince, içinde şeytan var, diye yarı korkudan, yarı meraktan parçalandığı, tarihin kaydettiği rivayetler arasındadır.
Bugünkü duvar saatlerini saat yapan rakkas on yedinci yüzyılda modern fiziğin yaratıcısı Galile’nin buluşudur.
Yeryüzündeki saatlerin en ayrıntılı bilgi vereni Strasburg saatidir. Yalnız saatleri değil, günü, haftayı ayı, ayın ve gezegenlerin yerlerini de bildirir. Venedik’teki bir saatte, iki tunç dev bir çanı çalarak saatleri ilan ederler. Dünyanın en büyük saati, Amerika’nın Versay şehrindedir. 1929’da yapılmıştır. Yelkovanının uzunluğu 11,5, akrebinin uzunluğu 8,5 metredir.
Taşınabilecek derecede küçük saatler ancak 15. yüzyılda Almanya’da icat edilmiştir. Cep saatleri dünyadaki makinelerin belki en şaşılacak olanlarıdır. Bunlar arasında bir yüzüğün taşına sığacak kadar küçük olanları yapılmaktadır. Bu küçüklük içine 500 – 800 parçalık bir girift makine yerleştirilmiştir.
Saniyenin beşbindebirini bile ölçebilen saatler yapılmıştır. Bütün bunlara rağmen yine şair haklıdır:
Şeb – i yeldâyı müneccimle muvvakit ne bilir
Mübtelâ –yı gama sor kim geceler kaç saat.
Bu de erli eserleri tan tmak yerine insanlar n zihinlerini buland ran fikri karma a meydana getiren ku ku ve tereddutleri da tmada iman kurtarmada guclu ve keskin bir etkisi olmad genel tecrube ile sabit olan kitaplar yaymak ise emek ve zaman kayb na neden olacakt r. Bilim adamlar n n bu konuda cevab n arad klar onemli bir soru vard r Hayvanlar ya ad klar yerleri b rak p cok fazla enerji ve zaman harcayarak kilometrelerce uzaklara gitmeye iten sebep nedir? Ayr ca goc sonunda ula acaklar o anda bulunduklar yerden kimi zaman onbinlerce kilometre uzakl ktaki bolgelerde kendilerini hangi artlar n bekledi ini de bilmelidirler.