Ya Bu Vatan İçin Ölenler?
Gündem malum İsraril – Filistin… Türkiye ile birkaç ülkenin sivil toplum kuruluşları Filistin’e yardım için gemilerle her türlü yardım malzemesinin bulunduğu gemi konvoyu ile Filistin’e gitmek istediler ve buna izin vermeyen İsrail gemilere engel olup birçok vatandaşımızın canlarına kıydı… Ölenlere Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dilerim…
Şimdi konumuza dönelim… Malum başımızda bir terör belası var.. Almış başını gidiyor. Her hafta şehit veriyoruz. Ya bir askerimiz pkk itlerinin koyduğu mayına basıyor veyahut bir kurşunla……
Ben merak ederim bu halk ne zaman uyanacak. Ne zaman toprağına, ne zaman bayrağına, ne zaman askerine sahip çıkacak….
Ama konu gösterişe gelince insanlar nasıl da gösteriş yapmasını biliyorlar…
Filistin’e yardım için yola çıkanlara veyahut yardıma katkı yapanlara sorarım Neden bu vatan için savaşanlara,şehitlere,gazilere birgün bile olsun yardım etmezsiniz? de gidip toprağını para ile saten bir millete yardım için kuyruğa girersiniz….
İsrail şunu dedi “eğer benim karasularıma girerseniz gereğini yaparım” siz buna inat gittiniz.
Ben oraya yardım için gidenleri kınamıyorum yanlış anlaşılmasın.. Ben şehitlerimizi, gazilerimizi hiçe sayanları kınıyorum…
Dün Taksim’de Filistin için eylem yapanlara söylüyorum niçin: Yalnız mayıs ayında 16 askerini şehit veren bu ülkede, kimse Taksim meydanına çıkıp “Her yer Türkiye” diye Kur’an okumadı, “Hepimiz insanız” diye bağırmadı. Ama üstelik İskenderun’da 6 denizcimizin karada şehit edildiği gün, “Her yer Filistin”, “Hepimiz Filistinliyiz” diye yer yerinden oynadı, Kur’an okundu, İsrail “Osmanlı tokadı”yla tehdit edildi, Taksim meydanında…
…..
ve yazımı Vatan Gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat’ın bi yazısından alıntılarla süslüyorum….
Bu ülkenin, okula yalın ayak giden, bazen okula gidebilmek için kilometrelerce yol yürüyen ve vardığı okulda sıcak bir soba bile bulamayan çocukların yaşadığı Doğu’suna, Güney Doğu’suna, hatta Orta Anadolu’suna bir kamyoncuk “insani yardım” göndermeyi düşünmeyenler, Gazze’ye “insani yardım” olsun diye üç gemi kaldırdılar.
Altı gemilik filonun -nedense- Türk bandıralı amiral gemisi, Mavi Marmara’ya binip Filistinlilerle dayanışmaya giden yüzlerce kara çarşaflı hanım, acaba hayatlarının bir gününü, sadece bir gününü, bir çocuk yuvasında, devlet korumasında tecavüze uğrayan öksüz yetimlere, sakat doğanlara, dayaktan sakat kalanlara ayırdılar mı? Bir huzurevindeki yaşlılara maddi yardımı bırakın, şefkat dağıttılar mı?
Yoksul Müslüman’a, -kulaklarımla duydum- “Allah ona vermek isteseydi, verirdi,” diye el uzatmayan bazı varsıl dindaşları, galiba Türk doğmuş olmayı da Allah’ın hikmetine bağlıyorlar. Aç yatan, yoksulluktan ya da toplumsal baskıdan intihar eden çocuk, kadın, erkek memleketlilerine ilgisiz kalırken, kuşkusuz Allah’ı değil, İsrail’i sorumlu tutabildikleri için Filistinli çocuklara, yoksullara pek cömertler, maşallah.
***
Her ne olursa olsun, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren filoya yaptığı saldırı ve ölümle sonuçlanan müdahalesi, hem uluslarası suç, hem de insanlık dışı bir tavırdır. Dünden öteye, İsrail’in kendi sonunu başlattığını, söyleyebiliriz. İsrail devletinin 100. yılını kutlayıp kutlayamayacağı, uzun süredir askıdaydı. Artık açık: Hayır, kutlayamayacak. Ve dün hızlanan çöküşünden, ancak kendi seçimlerini, kendi politikalarını sorumlu tutabilir.
Lütfen dostlar gözlerinizi açın ve etrafınıza bakın uzaklara değil hemen yakınınıza bakın biraz…
Irak’ın kuzeyinde Türkmenler öldürülürken nerede idi bu insanlar? Hani sözde demokrasinin gittiği Irak’tan bahsediyorum. Kimsenin sesi çımadı. Çıkmaz elbet, ikiyüzlülük ya da kendini aldatma ile karşı karşıya olanların sesi çıkmaz.. Çıkar, kıskançlık ve çekememezlik sürekli haklılık iddiası, kavgacılık ve güç arzusu, intikam ateşi ve zarar verme zevki sözde demokrasi ile örtünür .. Örtünmeyecek tek şey ise rezil geçmişleridir. Vatansızlıklarıdır. Zavallılıklarıdır.