Hindistan'ın Bağımsız Oluşu
Hindistan’ın Bağımsız Oluşu
Yeryüzünde silahsız savunmasız kalmış yeni teknik imkânlarla yer altı ve yerüstü zenginliklerini işletememiş ülkeleri ya silah zoru ya teknik gücü ile istilâ ediveren Avrupa devletleri eski medeniyetler beşiği Asya’yı da, yeni keşfedilen Amerika gibi sömürmek sevdasına düşmüşlerdi. Bunda yıllarca da başarılı oldular. Hele Hindistan masallara konu olmuş zenginliği ve enginliği ile bu sömürgelerin başında geldi. İkinci Cihan Harbinde bile en önemli ikmal merkezi Hindistan’dı. Türk Kurtuluş Savaşı’nın Dumlupınar yoluyla Avrupa emperyalizmine vurduğu ağır darbe, Asya milletlerinin de gözünü açınca Hindistan kımıldamaya başladı. Bu kımıldanış, yüzyıllar süren bir kış uykusuna yatmış muazzam bir devin gerinişi gibi uzun sürdü. Yavaş oldu ama sonunda bir mutlak uyanış halinde gelişiverdi.
Hint lideri Mahatma Gandi’nin sabırlı, pasif, etkili direnişi, Hindistan’ı İngiliz mallarının pazarı olmaktan kurtardı. Hintli, sade yaşayışının vazgeçilmez vasıtası bezi ve tuzu bile İngiliz kaynaklarına başvurmadan tedarik etmek yoluna koyuldu. Yirminci yüzyıl uygarlığının insan hakları ve hürriyetleri anlayışı da ağır basınca İngiliz İmparatorluğu Hindistan’ın bağımsızlığını az- çok tanımak zorunda kaldı.
Öte yandan, İngiliz İmparatorluğu’nun ‘’ İkiye böl aralarına gir ve hepsine hükmet ‘’ sözlerinde yönü iyice belirlenen ayrıcı ve birbirine düşürücü siyaseti, Hint Mecusileriyle Müslümanları birbirine iyice düşman etmiş bulunuyordu. Bunlar yüzyıllar boyunca birbirlerine diş bilemekten asıl başlarındaki sömürücüyü unutmuş ve hatta kurtarıcı efendi saymış bulunuyorlardı.
Hint ülkesi özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşurken ikiye bölünüverdi. Hindistan ve Pakistan, Mehmet Ali Cinnah’ın liderliğinde harekete geçen ve birleşen Hint Müslümanları ayrı bir devlet kurmak yolunu tuttular. Böylece 1947 de Pakistan adıyla İngiliz İmparatorluğuna Kanada gibi bağlı fakat aslında müstakil bir dominyon kuruldu.
1949 da ilân edilen Hindistan Anayasası da bu memlekete bağımsız bir ülke olmanın bütün haklarını ve hürriyetlerini getirmiş oldu.
Masallaşmış zenginlikler ülkesi Hindistan, yeryüzünde cihangir olmak sevdasına düşen birçok kimsenin hırsını üzerine çekti. Daralar, İskenderler, Babürler, Timurlar Hindistan yollarına düştüler. Bu uğurda servetler batırdılar, ordular mahvettiler. Türkler, Araplar, Yunanlılar Hindistan’a sahip olmak için zahmetli, masraflı seferlere giriştiler. Aralarında en çok başarıya ulaşan yine Türkler oldu. Hindistan 1526 dan 1858 e kadar Türklerin idaresinde kaldı. Sonra İngilizlere geçti. Ve nihayet yine Türk Kurtuluş Savaşı’nın etkisi ile müstemleke olmaktan kurtuldu.
hımm demek böyle bağımsız olmuş