Kişilikli Bireyler
Kişilikli Bireyler
Özgür düşüncenin bir toplumdaki eğitimle son derece yakın bağları vardır. Eğer aile içindeki eğitimle, okuldaki eğitimle, kültürün eğitimiyle özgür düşünce geliştirilebiliyorsa toplumda özgür düşünceli bireyler varolur. Aksine, bu alanlarda özgür düşünce engelleniyorsa, birey olarak insana değer verilmezse, o kültürde özgür düşünce gelişemez. Meselâ okuldaki sistemde, önceden belirlenmiş konuların, içeriklerin olması, bu konuların ve içeriklerin dışına çıkılmaması, hiçbir zaman farklı bilgilerin, görüşlerin, düşüncelerin sunulmasına izin verilmemesi, tartışmaya, teariye kapalı bir yöntem uygulanması, öğretmenin otoriteye dayalı davranışı, okuldaki ödül – ceza sisteminin öğrencinin boyun eğmesini amaçlamışsa, bu eğitim sistemi düşünce özgürlüğünü engelleyen bir özellik taşıyor demektir. Böylece öğrencinin düşünce özgürlüğü gelişemez. Bilginin işlenmesini değil, nakledilmesini öngören sistem tamamen ezberci eğitim özelliklerini taşır ve karşımıza yaratıcılar değil, verilen bilgileri ezberleyen uygulayıcılar çıkar. Eğitim her zaman farklı incelemelere, farklı bilgilere, farklı görüş ve düşüncelere açık olmalıdır. Öğrenciler daima sorgulamalı, tartışmalı ve katılımları desteklenmelidir. Görevi koordinasyonu sağlamak olan öğretmen, gücünü bilgi üretiminden ve paylaşımından almalıdır, otoriteden değil! Her şey tartışılabilmeli, bunu kabul edip etmemek kişilerin seçimine kalmalıdır. Kişiler bu seçimlerinden dolayı kınanamaz. Böyle kültürleri benimsemiş toplumlarda özgür düşünce gelişir ve desteklenir. Onun için de gelişim süreçlerini etkileyen bütün aşamalarda insana yönelik eğitim düşünce özgürlüğünü geliştirir ya da engeller. Ne var ki özgür düşünce doğal bir olgu değil, geliştirilen dinamik bir olgudur. Okulda, ailede iletişim yolları kendi kişilik ve kimliklerini bulacak doğrultuda demokratik özellik taşıyorsa, çocuk düşünce özgürlüğünün altyapısına kavuşur. Dahası kişilerin birbirlerine duydukları sevgi, saygı ve verdikleri değer küçük yaşlardan başlayarak çocukların kendine özsaygı duymasını yaratır. Bu nedenle düşünce özgürlüğünde eğitimin yeri çok mühimdir. O nedenle emirlere itaat edecek düzen adamları değil, kendi biricikliğine inanan kişilikli bireyler yetişmelidir.