Özel Yazılar

İkinci Ömrümüz

ömürİkinci Ömrümüz
Tecrübe olanağından yoksun bırakıldığımız, yanlış seçim yaptığımız ve bu yüzden hayatı ellerimizden kaçırdığımız düşüncesi, bu kayıp duygusu, bizi, yalnızlık duygusuna itmektedir. Üstelik bu duyguyu hissetmekte haklıyızdır. Zira yaşanmamış bir hayattan daha büyük bir kayıp olamaz. Ve ne tuhaftır ki aramızda en fazla yalnızlık çekenler, sürekli olarak kalabalık arasında bulunanlardır.

Biz tecrübesizliğin ılımlı duygularından daha çok tecrübelerin şiddetli hırslarından zevk alırız. Ve zavallı tecrübelerimizle birlikte bu hâlâ uslanmayan tecrübesizliğimizi terk eder, gideriz!

Bundan böyle yalnızlık duygusu gelip çattığı zaman sığınabilecek özel bir yerimiz olmalı ve o yerde kendimizi tek başımıza bulmalı ya da boş bir zamanla karşılaşmalıyız. Zamanın hiç kimseyi beklemeyeceğini bilsek de!

Böyle hisli anlayışlarımızın derin duyuşları olan ömrümüz, dünyayı saran soysuzlukları düzeltmenin imkânı olmadığını, belki ancak bunlardan kendimizi korumanın mümkün olabileceğini algılamıştır. Olanakların bütün sınırlı hallerini ve olanaksızlıkların sonsuz vaziyetlerini tartmış gözlerimiz, kötülükleri görerek kendi özelliklerimize daha fazla bilinçlenmiş vaziyette öyle bir anlayışın hüznüne varır ki âdeta görünüşleri insana acı ve dokunaklı gelir. Nitekim acı, bilincimizin yoludur. Sonrasız ve sonsuz huzurun içinde var olduğumuzu az ya da çok acı çekmeden nasıl biliriz? Var olmamızın son bulmasına tahammül etmek acı ise, insanın, aynı zamanda başka her şey olamadan, sürekli kendi kendisi olması ve kendinden başka bir şey olmaması muhtemelen daha da acıdır. Her birimiz acı çekmeden, başka türlü nasıl bu gerçekleri, dünyayı ve hayatı kendimize dönerek, düşünsel bilinç ediniriz? Esasen bu yüzdendir ki kendi bilincine sahip olmak, kişiliği olmak, kendini bilmek ve kendini diğer insanlardan ayrımlı duyumsamaktır.

Sonsuz umutlarımızla ve beklentilerimizle başlayan ve hiç şaşmadan yıkılan hayallerimiz böylece şimdi sürmemiz nasip olmayan ve sanki mutluluğa kavuşacak bir başka ömre hazırlanış şeklinde geçer. Fakat yazık ki böyle ziyan olan hayatın sonunda bize nasip olacak bir ikinci ömrümüz yoktur!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu