İki Hayatımız Vardır
Bazılarımızın mutluluğu, bazılarımızın mutsuzluğu ile aynı değildir. Zira kendimiz ile mücadelede birbirimizden ayrılırız. Kendi şansımız, kendimize pek önemi olmayan bir şey gibi görünür. Ve birçok şeyden yoksun olmamız, bir şeye gereksinim duymamızı sağlamaz ya da üzgün olmamızda mutlu olmamamıza neden olamaz. Çünkü kader bize, aynı kayıtsız sözlerle, mutsuzluk ile mutluluğu beraber verir. Nedir ki mutluluğun bize yetiştiği, mutsuzluğun ise bizi geçtiği iç içe yaşadığımız iki hayatımız vardır.
Ne yazık ki biz, bize, dışarıdan bakan gözlerin mânâları kadarız!
Her şeyin önünde yaşadığımız sanılan hayatımız dışarıdan bakanların çok defa inceliklerine dokunacak kadar yüzeyseldir. Görünenler, görünüşlerin tam aksidir ve dışarıdan değerlendirenler için çok defa bütün bunlar aldatıcıdır. Hâlbuki her insanın görünen hayatlarının altında bir de bilinmeyen huyları, kendi ve gördükleri arasında büsbütün saklı kalan bir yaşamları vardır. Bizim olduğunu sandığımız ve hemen tek bir yüzü ile tanıdığımız yaşamın sınırları zamanın sularında halkalar gibi büyüyerek silinir.
Nedir ki hepimiz tanıdığımız birisini sade bir yüzü ile tanırız. Oysa onların görünen yüzleri dışında bir de çok farklı yüzleri vardır. Olduğunu sandığımız kişi ile hakkında bildiğimiz nedir?
Çok defa, geçmişte muhakememizin bize eşlik etmemiş olduğunu imkân ve zaman geçtikten sonra fark ederiz. Bazen kendimizi, kendimize ne kadar uzak, ne kadar yalnız buluruz. Ve bazen de çaresiz!
Hayat geçici bir manzara, vaziyeti bozmakla geçen ve maalesef yanında olup, onu teselli bile edemediğimiz, güzel tabiatlı sevdiğimiz, hasta ..
Şimdi düşüncelerimiz ve yüreğimizde hislerimiz göklerde toplanıp bozulan bulutlara benzer. Ve sevdiğimizin, ruhumuza sonsuz elem veren yokluğu, yeryüzünün hakikatlerinin dar ölçülerine bile sığmaz, gözlerimizden taşar.
Şimdi her şey söylemek istediklerimiz ve söylemeyi bilemediklerimiz ile ..