Eski Bilim Harikaları
Eski Bilim Harikaları
Eskiden deniz kenarında bol bol bulunan kumların esas unsuru olan silusyumdan elde edilen transistorler, Germaniyum isimli elemandan imal edilebiliyor. Bu unsur İkinci Dünya Savaşından evvel, üniversite laboratuarlarındaki şişelerde, mercimek büyüklüğünde ve sadece öğrencilere göstermek üzere saklanırken, zaman içinde milyar dolarlık bir sanayi şubesinin açılmasına yol açmış, transistorlu birçok cihaz günlük hayatımıza ve böylelikle bizlere kaliteli bir yaşam imkânı sunmuştur. Meselâ bir diğeri de Titan isimli unsur ve seramik maddelerden yapılan, radyo ampulleriydi. Bunların bir özelliği de, birkaç yüz derecelik ısılara dayanması ve bu ısılarda görevlerini şaşmadan yapabilmeleriydi. Bunların sayesinde güdümlü mermiler, süpersonik uçaklarda kullanılan aletler yapılabilmiştir.
Diğer bir harika unsur da mıknatıstır. İnsanı aksırtacak kadar ince tozlardan meydana getirilmiş olan bu mıknatısların eskilerinden birçok üstünlükleri vardır. Çekme kuvvetleri fazla olduğundan dolayı, ebatları da küçülüvermiştir. Meselâ 250 gram ağırlığındaki maden tozundan, bir milyar mıknatıs yapılabilmektedir. İçinde birçok mıknatıs bulunan elektronik aletlerin de ebadı dolayısıyla ufalmaktadır. Bir başka bilim harikası, insanoğlu tarafından yapılmış bulunan hafıza hücreleridir. Bir zamanlar 3 santimetre kare yüzeye bu hücreler sayesinde, bir milyon bilgiyi saklatmak mümkün olabiliyor. Meselâ bir başka bilim harikası da sunî olarak yapılan elmaslar olduğu söylenir. 1955 senesinde büyük bir firmanın araştırma laboratuarında çalışan bir bilgin tarafından keşfedilmiş olan sunî elmas imalinin, İkinci Dünya Savaşının sonuçlanmasında arslan payına sahiptir, diyenler çoktur. Zira bu elmaslar tabisinden, yani tabiat ananın sinesinde imal edilmiş olanlardan hiç de farklı değildir. Bu sunî elmaslardan yapılan haddelerle insan saçından çok daha ince olan teller çekilmiş, bunlardan yapılmış olan elektrik bobinleri ve çeşitli aletler bulunuyordu. Silisyum karbürden matkap ve çeşitli aletlerin yapılmakta olduğunu da bilmekteyiz. Yüksek sıcaklıklarda, elektrik akımı üzerinde yarı geçirici bir etki yapmasına, büyük önem verilmektedir. Bir de mükemmel madenler vardır. Son derece saf olmaları şartıyla bu madenlerden çekilen filâmanlar, yüksek bir dayanıklılık göstermektedirler. Diğer bir harika unsur nasıl maden atomlarına başka bir sıralanma verildiği zaman bunlar görülmemiş bir sertlik kazanıyorlarsa, plastik maddelerinde aynı özellikleri gösterdikleri bilinmektedir. Plastik maddelerin günlük hayatımızdaki yerini hiçbir zaman inkâr etmemiz mümkün değildir. Bu sayede tabiat ananın imal ettiği yün pamuk ve ipek gibi maddelerden daha elverişli olan plastik elyafı burada anmak bir nevi değerbilirlilik olur kanaatindeyiz.
Evet, bir başka unsur ise borazon adını verdikleri bir maddedir. Bunu otuz yaşındaki bir bilim adamı keşfetmiş bulunmaktadır. Bor azotür bileşiminde olan bu madde, granit gibi yumuşak ve siyahtır. Bilgin bu maddeyi ısıtarak muazzam basınçlara tabi tutmuş, bunun son derece sertlik kazandığını hayretle görmüştür. Meselâ elmas bin derecede havada yandığı halde Borazon’un ikibin derece santigrada dayandığı sabit olmuştur. Sıcaklığa dayanması, sertliği bu maddenin oldukça değerli olduğunu bize göstermektedir.