Türk Edebiyatı

Kimsenin Kabul Etmediğini Biz Ederiz

kalem_tutan_elUluslararası sermaye ve finans çevrelerinin yeni sömürgeci usulleri ile ülkemizde ikame edilen bir olgu olarak, yabancı dille eğitim; hiçbir bağımsız ülkenin kendi topraklarında kabul edemeyeceği bir uygulamadır. Dünya üzerinde sömürgelikten kurtulmamış son derece sınırlı sayıda ülkede mevcut olan bu durum aynı zamanda bağımlılık ilişkilerinin ne kadar derinleştiğine de bir göstergedir. Yabancı dille eğitimde öğrencinin, öğrenme verimi düşmekte ve öğrenci ezbere dayanan bir sistemi benimsemektedir.

Türkçeyi yaralayan hançerlerin en acımasızı ve en zehirlisi yabancı dilde eğitimdir. Eğitim, insanların mutlu ve refah, ülkelerin barış ve huzur içinde yaşamasını sağlayan çok önemli bir olgudur. Eğitim; planlı, programlı, ülke ve dünya şartları göz önüne alınarak yapıldığı takdirde insanlığa en büyük yararı sağlar. Ülkelerin geri kalmasının asıl nedeni eğitimsizliktir. Dünyadaki devletlerin birçoğu eğitime önem vermedikleri ya da yanlış bir eğitim sistemi uyguladıkları için geri kalmışlardır. Yabancı bir dile sahip olmanın önemi tartışılmaz bir gerçektir. Yabancı dille eğitim ile yabancı dil öğrenmek arasında fark vardır. Yabancı dil öğrenmesi gerekenler her çağda olmuştur, olacaktır. Yabancı dil öğrenmesi gerekenler, Türkçeyi iyi bilmek şartıyla, elbette ki iyi öğrenmelidirler. Bilimin yöntemi evrensel olabilir, dili değil. Bilim, teknoloji ve marka üreten adını, içeriğini kendi diliyle ortaya koyar ve sunar; ihtiyacı olan alır. O halde iletişim aracı olan dil burada araçtır. Aracı amaç haline getirmemeliyiz. Gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde kendi kültürlerini kabul ettirmeleri dünden bugüne olagelmiştir. Gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş ülkelere kendi kültürlerini kabul ettirmeleri olayı kültür emperyalizmidir. Bu konuda en etkin araç, kitle iletişim araçlarıdır. İşte medya dediğimiz bu araçlar kültür emperyalizmini yayan en etkin araçlar olmuşlardır. Kültür emperyalizminde diğer bir araç, yabancı dildir. Bunu yaratan temel öğe, ileri teknoloji ve ona bağlı ekonomik güçtür. (Mahmut Tezcan)

Yabancı dille eğitim, ülkemiz insanını kendisine, diline yabancılaştırıyor, diğer yandan da yabancı dil lâyıkıyla öğrenilemediğinden işin bilim, eğitim yanı da eksik kalmaktadır. Millet her yönden başka milletlere muhtaç hale getirilmiş oluyor.  (Şükrü Ünalan)

Alman düşünürü Hamman aklı tanımlarken ‘’ Akıl anlama süreçlerinin bütünüdür. Anlama dediğimiz şey ise ancak dil ile gerçekleşebilir. Dilsiz, sözsüz akıl yoktur. ‘’ diyor. Yabancı dilde eğitim aynı zamanda eşyayı ve olayları kavramamızı, varlığın açık ve gizli anlamlarını bilmemizi sağlayan ana dili mantığımızı da ortadan kaldırmaktadır. Dili gelişmediği halde kendisi gelişmiş, medenileşmiş bir toplum yoktur. Medeniyet her şeyden önce bir zihniyet meselesidir. Bu anlayışın doğup geliştiği yer ise dildir. Dilimizi geliştirmedikçe, çağdaş dünyayı yakalamamız, üstüne çıkmamız mümkün değildir. Dil olmayınca insanların benlikleri de olmaz. İnsanlar kendi kültürlerinden kopar. Nitekim insan diliyle birlikte düşünür ve hisseder. Teknik bir şey olan yabancı dil öğretimi ile çağdaşlaşma arzumuz karıştırılmaktadır. Yabancı dille eğitim yapılmasını zorlayarak, Türk dilinin güzellik, zenginlik ve açıklığından; kendi dilinde düşünebilmek zevk, onur ve bağımsızlığından hiçbir Türk gencini mahrum etmeye kimsenin hakkı yoktur!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu