Felsefe

Güven Duygusu

İnsan sosyal bir varlıktır. Çevresi ile sürekli ilişki halindedir. Bir düzen içinde yaşamak isteyişimiz güven ihtiyacımızın gereğidir. Güvenlik duygusu da insanda temel bir duygudur. Hayata güvenle bakmamız ve var olmamızın anlamı, kendimizi bilmemiz yani özümüzü kavramamızla olanaklıdır.

<< İnsanlığı incelemenin en uygun yolu, insanı incelemektir >> Pope

İnsanın içinde yüksek ve büyük, iyi ve Tanrısal ne varsa onların gerçekleştirilmesinden söz edilmektedir. Nedir ki onurunu belirleyecek olan sahip olduğu bilgileri ve başarıları değil, zihniyetidir. İyiyi ve değeri gerçekleştiren kimse gerçek ve derin mutluluğu yaşayandır.

<< Yaşamda mutluluk istiyorsun, ama güvenlik çok daha önemli sana göre. Güvenliğin uğruna belini kırmaya, canını vermeye hazırsın >> Reich

Bizi anlamlı kılacak değerlerden uzak kalmamız, içimizin boşalması, ne denli büyük, korkunç bir güvenlik ihtiyacı duyacağımıza ve mutluluğumuzu tamamen yitireceğimize işaret etmektedir.

<< Talihsiz bir yaratık olan onun, birlikte doğduğu özgürlük armağanını olabildiğince çabuk teslim edebileceği, ellerine bırakabileceği birisini bulmasının ötesinde ivedi bir gereksinimi yoktu. >> (Karamazov kardeşler) Dostoyewski

Endişeye kapılan bir kimse, kendi özünü bağlayabileceği birisini ya da bir şeyi arar. Hâlbuki özgürlük insanın kendisine uymasıdır. Kendisi dediğimiz ancak onun manevi yanıdır. Çünkü insanı, insan yapacak değerler manevi yanında bulunmaktadır.

<< Sırtlayıp taşımak zorunda kalacağını bile bile neden o kadar eşyayı biriktirir? Aile gibi, dostluk gibi daha kalıcı şeylere yatırım yapmak ne kadar daha akıllıca olurdu >> Leo Buscaglia

İnsan özgün ve mutlu olabilmek için içine dönmelidir. Zira hiç kimse bize aradığımız yanıtları veremez. Yanıtlarımızı sadece kendimiz bulabiliriz; söz gelimi, kendimizi moralsiz hissettiğimizde bunu çabucak değiştirebiliriz. Güzel bir müzik dinleyebilir, güzel bir bahçede yürüyebilir, içimizden ne geliyorsa onu yazabiliriz. Dahası güzel şeyler düşünmekle işe başlayabiliriz. Zira düşüncelerimize canlılık veren duygularımızdır. Duygularımızı, moralimizi yükseltmek için olumlu telkinlerle etkileyebiliriz. Nitekim duygu ve düşüncelerimizden oluşan hayatımızı yenileyebiliriz. Sürekli dinamik ve hareket halinde yaşamımızı mutlu kılmalıyız.

<< Davranmak istemektir; başka türlü davranmaktansa böyle davranmak, tercih etmek demektir ve eğer tabiatımız, bizim için iyi hiçbir şey, tercih edilecek hiçbir şey bulunmayacak şekilde yaratılmış olsaydı, hiçbir şeyi isteyemez, hiçbir şeyi tercih edemezdir >> Jouffroy

Elbette insanın kendisine güvenini kaybetmemesi, yaşamla, onun taşıdığı güçlüklerle başa çıkabilmesine bağlıdır. Ancak yetkin bir insan, kendini derin bir biçimde mutlu olarak duyumsamaktadır. Bunun içinde kişinin kendisini mutlu eden kendisine ait ilgi alanları olmalıdır. Kitap okumak, yürüyüş yapmak, yazı yazmak, bulmaca çözmek, desen çizmek vs..

<< İnsanın güçlerini kullanmaması mutsuzlukla sonuçlanır >> Erich Fromm

Bütün bu misaller kişilerin hazlarına ve hoşlandığı ilgi alanlarına göre değişecektir. Kişi yaşamdan zevk almak ve daha fazla yaratıcı olabilmek için mutlaka kendisi ile baş başa kalabilmelidir. Mutluluk değerlere sahip olamaya bağlıdır. Bu nedenle ruhumuzun değer açısından zenginliği ne kadar fazla ise mutluluğumuz da o denli çoktur.

Yazar: Cansın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu