Alabildiğine Demokrasi
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Dünya milletler ailesine bağımsız bir devlet olarak kabulünün uluslararası belgesi Lozan Barış Antlaşması’dır. Bu antlaşmaya göre yabancıların ülkede mülk edinmeleri hususunda mütekabiliyet şartı öngörülmüştür. Bu ilke ile uluslararası ilişkilerde eşitliği sağlayan bir denge unsuru söz konusu olacaktır. Ancak ülkede yabancının arazi ve emlak edinmesi sırf bir mülkiyet meselesi gibi değerlendirilememelidir. Zira toprak, devletin vazgeçilmez temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın sembolüdür. Yeni devletlerin ortaya çıkması, bazı bölgelerin yeni yeni şekillendirilmek istenmesi ya da var olan mevcut devletlerin bölünmesi ve sınırlarının saptanmasında mülkiyet, intifa, tahsis, idari irtifak ve benzeri sınırlı ayni hakların büyük ve önemli rol oynadığı güç ve kudretin söz sahibi olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Mülk edinsinler ancak toprak başka bir anlama geldiğinden toprak sahibi olamamalılar!
<< Alabildiğine demokrasi >> yabancı kaynaklı her fikre, inanca ve kültür unsuruna karşı beğeni beslemek ve Batılı efendilere daha çok yaranmak için maziye bol bol küfretmek, kukla devletlerle Türk milletini uyuşturmak, bağımsızlığını, topraklarını dahası aldığı nefesi dahi terbiye ederek, kendilerine uygun hale getirmek, şekillendirmek ..
Dünyayı haraca kesen istihbaratları ile yaptıkları vahşete, demokrasi ve insan hakları diyecekler.
<< Hilal, Haçtan ne aldıysa hepsini geri vermelidir >> Lord Salisbury
Lozan’da o zaman için şekillenenleri bozmaya ve durumu tersine çevirmeye ant içmişler! İçlerini türlü türlü hayaller süslüyor, iştahlarını kabartan gelişmeler yaşanmaktadır.
Türk’ün geleceğini tehlikeye atamayacaklar unutulmamalıdır ki, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur ..
Türk toplumunun her ferdinde ruhunda, özünde Türk milli ülküsü, milli kültür ve vicdan, tarih bilinci, vatan, millet, bayrak, din ve ecdat sevgisi ve insan sevgisi en yüksek seviyede tecelli etmelidir.