Felsefe

Sevgili Güzel İnsan

Sevgili Güzel İnsan

 İnsanlar arası sıkı ve içten ilişkilerin iyi ve sağlam bir yaşam için zorunlu olduğu bilimsel bir hakikattir. Bir kimse için anlaşılmış olmak, anlayanca sevilmiş olmak demektir. Geçmiş yıllarda yayınlanmış pek çok bilimsel yapıt, sevgi dolu bir dokunuşun ya da yürekten bir gülüşün insanı iyileştirdiğini belirtiyor ve olumlu ilişkilerin insana fiziksel, psikolojik ve akılsal yönden iyilik getirdiğini vurguluyorlar… Bu temel insan gereksinimlerinden yoksun toplumların yıkılmaya mahkum olduğu sonucuna varıyorlar.  (Leo Buscaglia)

Görülüyor ki, insan psikolojik bakımdan ve bu psikolojiyi belirleyen, onu bir düzene kavuşturmakla varlık kazandıran sevgi açısından, diğer insanlara, onların sevgisine, onlar tarafından sevilmeye muhtaçtır; ruhunun ve dolayısıyla bedensel yaşamının sağlığı ve sağlamlığı, güvenliği, buna bağlıdır; ancak böylece varlığını güvencede duyumsayabilir.

İnsanın temel ruhsal gereksinimleri şunlardır: Kişi görülmeye, tanınmaya, ayırt edilmeye, değerlendirilmeye, işitilmeye, sevilip okşanmaya ve cinsel yönden doyuma ulaştırılmaya gereksinim duyar.  (Leo Buscaglia)

Çünkü karşısındakini anlamak, tanımak, ancak onu sevmekle olanaklıdır. Sevgi var eden, kişilik kurucu, kişilik kazandırıcıdır. Seven, her şeyin kendisiyle canlandığı bir varlıktır.

Belli bir ereğe varmak için her türlü aracın, aşağılık ve alçaklıkların, çirkin yöntemlerin bile geçerli olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun: Amaç, ona varmak için yürüdüğün yoldadır. Bugün attığın her adım, senin yarınki yaşamındır. Hiçbir büyük ereğe kötü ve aşağılık yöntemlerle varılamaz.  (Wilchelm Reich)

İnsanın ne olduğunu, belirli bir yolu seçmiş olması belirlemez; bu seçme, olsa olsa bir adımdır yalnızca, asıl belirleyici olgu, insanın seçtiği yolda nasıl yürüdüğü, bu yola göre nasıl davrandığıdır. Yani dünyayı nakavt etmesi değil, kendisinin dünyaya karşı nasıl bir yumruk etkisi ile tutum alacağı önemlidir.

İnsan, bir ilişkiler yumağıdır ve onun için yalnızca bu ilişkiler önemlidir.  (St. Exupery)

Psikolojik bakımdan muhtaç olduğu, kişilik ve manevî bakımdan ise gereksinme duyduğu sevme ve sevilmeyi, kısaca, sevgiyi insanın, bir var etme ilkesi ve gücü olarak, kendisi ile birlikte başkalarına da yöneltmek zorunda olduğunu dile getirmektedir.

Bir arada yaşayan insanların, toplumun gerçekleşmesi ve var olması için birçok yönden birbiriyle ilişkiye girmeleri zorunlu görünmektedir. Bu – zorunluluk –  kavramının özünde evlilik, dostluk gibi temel insanî ilişkilerden başlayarak her türlü alış veriş ve ticarî iş ilişkisine değin insanlar arası çeşitli yaklaşımların tümünün insanca olması, insana hizmet anlamına gelmesi için sevgiye dayanması, sevginin yeşermesine bir olanak, bir fırsat olarak görülmesi gereği yatmaktadır.

Ey güzellik

Aşkta gör kendini

Aynaların övgüsünü bırak.  (R. Tagore)

Derken Tagore, ilişki zorunluluğunun bu özüne, asıl anlamına işaret etmektedir.

Hamuru kayıtsızlık içinde yoğuruyorsanız, insanların yarı açlığını gideren acı bir ekmek yoğurmuş olursunuz.  (Kemal Sönmez)

Ancak insan sevgisi olan yerde meslek sevgisi vardır.  (Hippokrates)

Henry Ford’un başarı sırları

–     Her şeyden önce çalışanlarıma, insanlığın evrensel ilkesi olan sevgimi verdim. Onlara samimî davranıp sadakat gösterdim.

–     Onlara güvenimi daima sürdürdüm.

–     Alınlarının teri kurumadan hak ettikleri ücreti fazlasıyla verdim.

–     Onlarla aynı sofrada yemek yedim.

–     Çalışanlarımı evlatlarım gibi gözetip, onların her türlü sıkıntılarıyla içtenlikle ilgilenmeye çalıştım.

–     İnsanlara iyilik yatırımında bulunarak faydalı olmaya gayret ettim.

–     Yaratılış gayemin gereğini yerine getirmeye çalıştım.

–     Hiçbir insanı hor görmeyip hep aziz bildim, merhametli davrandım. Çalışmaktan yılmadım. Bir adım attım, iki adım yaklaştılar.

–     Bütün bunların karşılığı mı? İşte Ford Fabrikası.  (Akın Alıcı)

Böylece bu insanlar, sırf kendi hayatlarını değil, bilâkis birbirine bağlı insanların hayatını, ruhlarının derinliğinde beraberce yaşarlar. Ne kadar zeki olursak olalım, hiçbirimiz hedeflerimize ya da en iyiye tek başımıza ulaşamayız. Bir insan ancak destek aldığı omuzlar kadar güçlüdür. Güzel insan, diğer insanların kendi değerlerinin farkına varmalarını sağlayan insandır. Onlar tanıştıkları her insanda en iyiyi ortaya çıkarırlar. İnsanları anlama ve onların davranışlarını önceden kestirmede ustalaşmışlardır. Ve bizi biz olduğumuz için kabul ederler. Çünkü bilirler ki insanların güzel yanlarına bakmak, kötüyü aramaktan çok daha akıllıca bir iştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu